{ "title": "Rektum", "image": "https://www.bagirsak.gen.tr/images/rektum.gif", "date": "20.01.2024 11:43:29", "author": "Selen Karadeniz", "article": [ { "article": "Rektum, kalınbağırsaktaki üçüncü bölümü oluştur. Bu göden bağırsağı olarak da tanımlanır: Yaklaşık uzunluğu 11-12 cm kadardır. Bu bölüm orta hatta, yukarıda sigmoid kolonla, aşağı kısımda ise anüsle birleşmektedir. Anüs ve rektumun birleştiği alan koksig kemiğinin uç kısmının 3 cm'ye kadar önündedir. Rektum başlangıç bölümünde 4 cm genişliğe sahiptir. Anüse yaklaştıkça genişlemektedir. Bu genişleyen alana ampula rekti adı verilir. Rektum boşluğuna doğru yatay çıkıntılar bulunmaktadır. Bunlar kas liflerinden ve mukoza tabakasından oluşur. Bunların ilki çoğunlukla yarım ay şeklinde, sağ ve sol tarafta yer alır. İkinci çıkıntı ampula rekti üzerinde, rektumun sağında ve ön yüzeyinden kaynaklanır. Üçüncü öncekinin 2,5 cm altında olup, rektumun sol yanından kaynaklanır.

Rektumda periton ve tema koli olmaz. İşlev açısından iki bölüm halinde sınıflandırılır. Birincisi ortada yatay çıkıntının üzerinde, ikincisi ise altında yer alır. Üst kısımda dışkı birikir. Dışkının belli bir hacme ulaşması halinde, rektumu gerer ve dışkılama hissinin oluşmasını sağlar. Alt kısım normal koşullarda boş olur. Ancak müzmin kabızlık durumunda dolabilir. Rektumun ön tarafı erkeklerde mesane, vezika seminalis, prostat, üreterin son kısmı ile duktus deferensle komşuluk yapar. Kadınlarda rahim, döl yatağı, döl yolu ile vajinayla komşuluk yapar. Rektumda oluşan en tehlikeli hastalık kanserdir. Bu kanserler rektumla aynı adı taşır.

Rektumun bölümleri nelerdir?

Üst rektum: Makat girişinden 10 cm ilerideki kısım.

Orta rektum: Makat girişinden 6-10 cm arası.

Alt rektum: Makat girişinden 4-5 cm arası olan bölümdür. Alt rektumda oluşan kanserler halk arasında makat kanseri olarak anılsa da bu kanserlerin makat kanserlerinden farklı özellikleri ve tedavi yolları bulunmaktadır.

Rektum kanserleri hangi sıklıkla görülür?

Tüm dünyada yılda 1,2 milyon rektum kanseri görülürken, bunun 14.000 adeti Avrupa'da görülür. İnsanlarda yaşam boyu bu kanserin gelişme riski %5-6 oranındadır. Bu kanserler insanlarda etkili olan kanserlerden %10'unu oluşturur. Kalın bağırsak kanserlerinin %20'si rektum kanseridir. Erkekleri kadınlara göre yaklaşık dörtte bir oranında fazla etkiler. 35 yaşından sonra daha fazla görülür, 50 yaşından sonra belirgin artış yaşanır, 70 yaşla birlikte en fazla görüldüğü döneme girilir. Çok az kısmı 20 yaşın altında ve 20-34 yaş aralığında tespit edilir.

Rektum kanseri için risk faktörü nelerdir?

Rektum kanseri olan hastalarda %75 oranında risk faktörü belirlenmez. Ancak bu hastalık için bilinen risk faktörleri vardır.

Diyet: Özellikle kırmızı et ve yağdan oluşan beslenme risk faktörü kabul edilir. Bunun yerine liften zengin, ancak hayvani yağdan fakir olan beslenme dışkıyı yumuşattığı gibi, kanserin oluşumunu azaltır.

Ailede kalın bağırsak kanseri öyküsü: Hastaların %5-10 kadarında ailede kalın bağırsak kanseri bulunmaktadır. Bu birinci derece akrabalarda olursa risk daha yüksek olur. Rektum kanseri 45 yaş altı kişilerde görüldüğünde, risk 12 kat daha fazla olur. Bu nedenle ailesinde kanser öyküsü olan kişiler taramaya 50 yaşında değil, 40 yaşında başlamalıdır.

Kalın bağırsak polipleri: Hastaların %15-20 kadarında kalın bağırsak polipleri tespit edilmiştir. Kalın bağırsağında kanser tespiti yapılan kişilerde, %30 oranında polip tanısı da yapılmaktadır.

Kalıtsal nonpoliposiz kolorektal kanser: bu hastaların %4-7 kadarında görülmektedir. Bu hastalığı taşıyan kişilerde normal kişiler kadar polip teşhisi yapılır. Ancak bunların kanserleşme eğilimi daha yüksektir.

İltihabi bağırsak hastalığı: Hastaların %1 kadarında iltihabi bağırsak hastalığı görülmektedir.

Alkol ve sigara kullanımı: Sigara içmek ve günde 30 gram üzerinde alkol almak kanser açısından risk teşkil eder.

Yaş: Genellikle 50-75 arasında olmak, rektum kanseri açısından risktir.

Safra kanserinin alınması: Safra kanserinin alınmış olması, safra asidi geçişini arttırır.
" } ] }